BOYUN FITIĞI

Vücudumuzu ayakta tutan en önemli yapı omurgamızdır. Omurga, üst üste duran omurlardan oluşur ve ortalarında bir kanal vardır. Bu kanaldan beynin devamı olan omurilik geçer. Bir anlamda omurga omuriliğin kemik koruyucusudur. Beyinden vücuda giden veya vücudun çeşitli yerlerinden beyine dönen sinirler omurilik içinde seyreder.

Boyun bölgesinde 7 adet omur bulunur. Bu bölgede her omur hizasından çıkan sinirler başlıca kola ve sırtın üst bölgesine yayılarak duyu ve hareketi sağlar. Her omur arasında disk adı verilen, destek görevi yapan ve omurların basısını azaltan bir kese mevcuttur. Disklerin jelatin kıvamındaki iç kısımlarının daha kuvvetli olan dış kısmı bir sebeple yırtmasına boyun fıtığı (herni) diyoruz. Bu fıtıklaşma sonucu omurilik ve sinirlere olan basıdan dolayıdır ki boyun fıtığı ağrı ve fonksiyon kaybıyla seyreden bir hastalıktır. Hastada şiddetli değişen boyun ağrısıyla birlikte kola yayılan ağrı, uyuşma mevcuttur. Durumun ilerlemesi ile kolda kuvvetsizlik, daha da ilerlediği ve omuriliğe bası yaptığı durumlarda tüm vücutta hareket kusurları ortaya çıkabilir hatta yatağa bağımlı hale gelen hastalara rastlanır. Boyun fıtığı için risk oluşturan durumlar; Ani ve güçlü boyun hareketleri (arabada giderken yapılan ani fren ve bu durumun tekrarlaması, spor sakatlanmaları, ağır kaldırmak, boynun hareket açısını zorlayacak ters hareketler yapmak), baş öne eğik olarak uzun süreli çalışmak (masa başı işler) ve osteoporoz.

Boyun fıtığının evreleri vardır ve tedavi fıtığın evrelerine göre planlanır. Başlangıçta ilaç, istirahat, boyunluk ve fizik tedavi verilir. Bir ayı geçen konservatif tedaviye rağmen düzelmeyen hastalar cerrahi tedaviye adaydır. Daha ileri evrelerde cerrahi daha erken önerilmektedir.
REÇETE : Kuru yemişler (özellikle ceviz ve fındık), Koyu yeşil yapraklı sebzeler, balık yağı ve yumurta sarısı E vitamininden zengindir.

Çözüm olmaması durumunda Nöralterapi. Boyun fıtığı hastaları Nöralterapiye ve tamamlayıcı tıbba iyi yanıt veren hasta grubundadır. Hem ağrıların şiddetine belirgin bir azalma olmakta ve aynı zamanda ağrının tekrarlama frekanslarında belirgin bir seyrekleşme olmaktadır.  Bozucu alan kaynaklı migrenin tedavisinde en etkili terapi nöralterapidir. Bir ameliyat sonrası örneğin sezaryen sonrası ortaya çıkan migren ataklarının ortadan kaldırmak için hastalar nöralterapiden  büyük fayda görüyorlar.

Dr.Tijen ACARKAN