MANUELTERAPİ SERTİFİKAMIZI ALDIK!

Manuel terapi eğitimleri 2011 yılında başladı. Üç derneğin ortak çalışması ile olarak verilen seminerler alanındaki 3 duayen tarafından verildi; Hüseyin Nazlıkul, Almanya Manuelterapi Derneği Başkanı Wolfgang von Heymann ve Cihan Aksoy. 3 yıl boyunca süren bu eğitimde 300 saati tamamladık. Toplamda 8 basamak seminer gördük. 3 kez hospitasyon seminerine katıldık. Bunlardan bir tanesi Berlin'deydi. Önümüzdeki günlerde Mayıs ayı içinde bu kez Bremen'de bir hospitasyon daha olacak, devam eden kursiyerler için. Ona da katılacağım :) Çünkü manuelterapi eğitimi de tam bir usta çırak ilişkisi. Gördükçe dinledikçe ve uyguladıkça olgunlaşılıyor. Bu sebeple katılabildiğim bütün seminerlere katıldım bu güne kadar, 300 saat fazlasıyla doldu benim için. Ve sonunda Aralık ayının ortasında ben ve benimle beraber 6 arkadaşım daha Türkiye'deki FİMM&BTR&MTD sertifikalı ilk manuelterapistler olduk. Bu ilk sınavımız değildi. Temel Manuelterapi seminerlerinden sonra, ileri seminerlere devam edebilmek için bir ara sınav olmuştuk; o sadece sözlü değerlendirmeydi. Ancak sertifika sınavı hem yazılı hem sözlü. Garip oluyor bu yaşlarda hala sınav heyecanı yaşamak ama bizleri amatör ruhlu profesyonel kılan ve geliştiren de bu özelliğimiz ki biz aslında daha yolun başlarındayız. 
 
Manuelterapi tıpkı Nöralterapi gibi bir sanat bence. İnsan bedenini tanıma ve anlama sanatı. Bu iki yöntemin kombinasyonu o kadar güzel sonuçlar yaratıyor ki. Parmaklarımız olgunlaştıkça bedenin disfonksiyonlarını bulmak ve yine ellerimizle ve enjektörlerimizle tedavi etmek; hemen ardından yaptığımız tedavinin sonucunu kontrol etmek son derece güzel bir duygu. Tabi sadece seminerler katılarak olmuyor; hocalarımızın yönlendirmeleri ile ve ortaya çıkan açıklarımızı kapatmak için tıpkı Nöralterapi öğrenmeye başladığımız zamanlarda olduğu gibi yeniden kitapların arasında kaybolduk. Yine anatomi çalıştık; Bu kez fonksiyonel anatomi çalıştık. Zaman hızla akıp geçti. Bitmez dediğimiz 4 sene ya da 300 + saat geçti. Sınavda Wolfgang, Hüseyin Hoca ve Cihan Hoca karşısında soruları yanıtladık, hasta muayene ettik. Başardık. Biz başarmanın onlar da emeklerinin karşılığını görmenin sevincindelerdi. Hepimiz yorgunduk hem de çok yorgun. Hocaların yorgun olma sebebi aynı hafta sonu ardımızdan gelen meslektaşlarımızın 1. basmak kursunun olmasıydı. Hocalar hem kurs hem sınavları yüksek bir enerji ve adaletli bir tutum içerisinde yürüttüler. 
 
Bize manuelterapiyi öğreten, her seminerde elimizden tutup bıkmadan yılmadan sabırla öğreten değerli Wolfgang von Heymann'a ve Prof. Dr. Cihan Aksoy'a ve bize sadece manuelterapi'yi değil Nöralterapi'yi ve Tamamlayıcı tıbbın pek çok tedavi yöntemini öğreten ve hep yanımızda olan değerli hocamız Hüseyin Nazlıkul'a çok teşekkür ediyorum. Sizleri her hastamda saygı ve minnetle anacağım. 
 
Dr. Tijen Acarkan
 
20 Aralık 2014