Donuk Omuz (Frozen Shoulder)

Donuk Omuz (Frozen Shoulder)

188+
donuk-omuz-frozen-shoulder

En basit ifade ile omuz hareketlerinin büyük ölçüde kısıtlandığı bir hastalıktır. Kolunuzu baş üzerine kaldırma sırasında zorluk, diğer omuza dokunamamak veya kolu arkaya götürememek tipik olmak üzere omuz hareketlerinde kısıtlık, donuk omuzun ilk belirtilerdir. Donuk omuz genellikle tek başına ortaya çıkabileceği gibi, bazı durumlarda şeker hastalığına, hemiplejiye, mastektomiye, akciğer kanserine, tiroid hastalıklarına sekonder olarak da görülebilir. 

KİMLERDE SIK GÖRÜLÜR?

* Kadınlarda 

* 40-65 yaş arası 

* Omuzunda tekrarlayan travma öyküsü olanlarda 

* Nörolojik hastalıklarda

* Depresyon ve yoğun stres altında olanlarda

* Şeker hastalarında

KLİNİK ŞİKAYETLER NELERDİR?

    • Omuzun hem aktif, hem de pasif hareketlerinin hepsi kısıtlanmıştır. 
    • Hastalığın ilk dönemlerinde kolun en küçük hareketinde bile ortaya çıkan şiddetli ağrı vardır. Elbisesini giyememek, saçını tarayamamak …
    • Ağrıdan dolayı gece uykudan devamlı uyanmak ve kendine farklı bir pozisyon bulmakla geçen uykusuz geceler.   
    • Zamanla ağrı azalır ve yerine omuz hareketlerinde kısıtlanma gelir.
    • Donuk omuz genellikle tek omuzda olur. Ancak vakaların 1/3’ünde her iki omuz hareketlerinde kısıtlanma vardır.
    • Bu hastalık bazen 1-2 yıl içinde kendiliğinden yavaş yavaş düzelebileceği gibi ağrıya bağlı olarak bozulan yaşam kalitesini arttırmak hekim olarak öncelikli görevimizdir. 

DONUK OMUZUN PATOGENEZİ

Donuk omuz hastalığının nedeni modern tıbba göre tam olarak bilinmemektedir. Ancak donuk omuz, bir enflamasyon sonucu; kırık veya ameliyat gibi nedenlerle uzun süre tespit edilmesi sonrası; orta yaş kadınlarda kolun uzun süre hareketsizliği sonucunda omuz kapsülünde meydana gelen kalınlaşma, dejenerasyon ve omuz eklemindeki oluşan hareketi kısıtlığı tablosudur. 

Eklem hareketsiz kaldıkça eklem içi yapışıklıklar ve kısıtlılık giderek daha da artar. Sonuçta eklem kapsülü kalınlaşır ve büzüşür. Bu nedenle modern omuz tedavilerinde omuza uygulanan tespit süreleri çok kısaltılmış ve tam sabit tespitler terk edilmeye başlanmıştır. Bu sonuç da hastalıkların oluşumunda lenfatik dolaşımın önemini ve nöralterapinin etkinliğini destekleyen bir durumdur. 

Donuk omuzda pasif hareketler de kısıtlıdır ve bu sınırlanma donuk omuzu, rotator kaf tendinitlerinden ayırt edici bir özelliğidir. 

Donmuş omuz yavaş ve sinsice gelişir. Hastalık genellikle 3 aşamada gelişir.

I. Aşama; Ortalama 2-9 ay süren ilk dönemdir. Geceleri daha fazla olmak üzere ağrı ve artan ağrı ile birlikte hareket kısıtlılığında ön plandadır. 

II. Aşama; Ağrı azalmaya başlar ve kol hareketleri ağrısız hale gelir. Ancak hareket kısıtlılığı artmıştır. 1 yıl kadar sürebilir.

III. Aşama; İlerleme durur. Hastaların bir kısmında hareket yeteneğinde bir miktar artış olabilir. Bu dönem 1-4 yıl kadar sürebilir. Bu dönemde bazı hastalarda omuz hareketlerini geri kazanmak için cerrahi gerekebilir.

MODERN TIBBA GÖRE DONUK OMUZ TEDAVİSİ

Omuz hareketlerinde bir ağrı ve hareket kısıtlığı varsa zaman kaybetmeden konunun ilgili uzmanına gitmek önemlidir. Çünkü donuk omuzda erken dönemde başlanılan tedavinin çok daha etkili ve daha basit olduğu unutulmamalıdır. 

Bugün modern tıp yaklaşımında tedavi hastalığın olduğu aşama ve ciddiyetine göre biçimlendirilir. Tedaviyi 5 aşamada değerlendirmek mümkündür;

1- Analjezik-Antienflamatuar: Ağrı kesici ilaçlar ile birlikte fizyoterapistler tarafından öğretilen egzersizler hastalığın ilk aşamalarında önerilir. Egzersizler ağrılı olabilirse de düzenli yapımlar ile gelişim sağlanabilir.  

2- Fizik tedavi: Omuz fizyoterapisi özel bir uzmanlık ve deneyim gerektirir. Aşırı zorlama faydadan çok zarar verebilir. Ve ev egzersizleri başarıyı arttıran bir faktördür. 

3- Eklem içi kortikosteroid uygulaması

4- Genel anestezi altında manüplasyon; Genel anestezi altında omuzun daralmış kapsülünün yapışıklıklarının ayrılması sağlanır. Komplikasyonu çok olan bir yöntemdir. 

5- Omuz artroskopisi; İleri derecede omuz hareket kısıtlılığı olan kişilerde tercih edilen bir yöntemdir. 

Tedavi yöntemi her ne ise de eklemi hareketsiz bırakmamak esastır.

TAMAMLAYICI TIPAÇISINDAN OMUZA YAKLAŞIM

Modern tıp yaklaşımında omuz ağrısı ve hareket kısıtlığı ile gidilen hekim maalesef hemen MR istemektedir. Oysa MR görüntüleme donuk omuz için spesifik bir bulgu vermez. Ancak omuz hareketlerini kısıtlayan diğer hastalıkların ayırt edilmesi için anlamlı olabilir. Donuk omuzda diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi muayene çok önemli bir yer tutmaktadır. Bunun için de omzun anatomik yapısını detaylı olarak bilmek çok önemlidir. 

OMUZ: Omuz eklemi vücudun en karmaşık eklem kompleksidir. 

  • Glenohumeral 
  • Akromiyoklavikular 
  • Sternoklavikular  
  • Skapulotorasik eklemlerden oluşur. 

Bu nedenle omuz ekleminden çok, omuz kompleksi terimini kullanmak daha doğru olacaktır. Glenohumeral eklem, sinoviyal ve küre tipinde bir eklemdir. Eklem stabilitesi kapsül, ligaman ve kaslar gibi yumuşak yapılar tarafından sağlanır. 

Klinik olarak bu bölgedeki en önemli yapı, korakoakromiyal arktır. Ark’ın altında yer alan boşlukta, rotator kaf kaslarının tendonları ve subakromiyal bursa yer alır. Korakoakromiyal ark subakromiyal sıkışma sendromu (impingement)’da önemlidir. Rotator kaf tendonlarından en çok supraspinatus tendonu etkilenir. 

Omuzun en önemli yüzeyel kasları pektoralis major, deltoid ve trapezius kaslardır. Derin kas tabakasını ise omuzun rotator kaf kas grubu ve biseps brachii oluşturur. Serratus anterior, rhomboidler, levator skapula ve latissimus dorsi ise gövde kaslarıdır; omuzun stabilizasyonu ve hareketlerine yardım ederler.

Omuz eklemindeki yüzeyel ve derin yapılar sinirsel innervasyon yönünden oldukça zengindir. Sinir lifleri C4, C5, C6 ve C7’den kaynaklanır. Ligaman, kapsül ve sinovyal membranın innervasyonu aksiller, supraskapuler, subskapuler ve muskulokutanöz sinirler tarafından sağlanır. Bu yapılar aynı zamanda, vejetatif sinir sistemi innervasyonunun en yoğun olduğu yerlerdir. 

DONUK OMUZDA TAMAMLAYICI TIP AÇISINDAN MUAYENE

Omuz şikayetleriyle başvuran bir hastayı değerlendirirken, öncelikle sorunun lokal bir omuz patolojisi olup olmadığını anlamamız gerekir. Segment içindeki yapıların, omurilik üzerinden birbirleriyle olan iletişimi sayesinde hiçbir sorunun lokal olarak kalamayacağını biliyoruz. Modern tıp açısından donuk omuz her zaman lokal bir hastalıktır, sistematik bir hastalığa sekonder geliştiği söylense de olaya sadece omuzun hastalığı olarak yaklaşılır ve tedavi etmeye çalışılır.  Ancak tamamlayıcı tıp açısından donuk omuz da diğer tüm hastalıklar gibi bütün ile ilgilidir ve bozucu alan kaynaklı olabilir. Dolayısıyla anamnez ve muayene sırasında bu bilgiyi her zaman göz önünde bulundurmalıyız. 

Hastanın anamnezini alırken, zamansal bağlantıyı kurmaya çalışmalıyız. Ardından omuz eklemine dikkatli bir fizik muayene yapılmalı ve omuz segmenti içinde olabilecek skatris dokuları, aşı skarları, renk değişiklikleri araştırılmalıdır. Yapılan incelemede elde edilen pozitif bulgular, bize sorunun omuz ve segment kaynaklı olduğunu düşündürmez ise. olay omuz kaynaklı değildir. 

Sorun bozucu alan (BA) olabilir, bu açıdan Adler noktalarına, omuz ağrısı yapabilecek triger noktalarına ve komşu eklemlere bakmak gerekir. Çünkü hiçbir eklem tek başına hastalanmaz. Sorun eklemin kendisinden kaynaklanabileceği gibi, torakal blokajın bir sonucu da olabilir. BA olarak bağırsakları da unutmamak gerekir.

Omuz eklemi aynı zamanda pek çok yansımanın da olduğu bir bölgedir. Bu nedenle daha önceden geçirilmiş tonsil enfeksiyonları veya tonsillektomi, safra kesesi ile ilgili rahatsızlıklar ve operasyonlar, hastaya yapılan diş tedavileri ile hastada mevcut olan çeşitli kardiyak sorunlar sorgulanmalı ve zamansal ilişki yönünden değerlendirilmelidir. 

NÖRALTERAPİ İLE DONUK OMUZ TEDAVİSİ 

Omuzda önemli bir sebeptir. Akut durumlarda nöralterapiye cevap çok daha hızlı iken, kronikleşen vakalarda tekrarlayan enjeksiyonlarla başarıya ulaşmak mümkündür.

  • Ganglion stellatum enjeksiyonu
  • Triger noktaların araştırılması
  • AKE ve SKE enjeksiyonu
  • Subakromiyal – subdeltoid bursa enjeksiyonu
  • Bisipital tendon enjeksiyonu
  • N. supraskapularis enjeksiyonu
  • Bozucu alan araştırılması (diş, tonsil…)
  • Torakal blokaj
  • İV enjeksiyon

Yorum Yapın

Dr. Tijen Acarkan

avt2

Merhaba, 1973 İstanbul doğumluyum. Terakki Vakfı Özel Şişli Terakki Lisesi’nden 1990 yılında ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden 1996 yılında  mezun olduktan sonra (Hakkımda..)

Makalelerim