TAT VE KOKU DİSFONKSİYONLARINDA NÖRALTERAPİ

Modern tıbba göre tat ve koku disfonksiyonları primer bir hastalık olabilir ya da bir hastalığa sekonder gelişebilir. Modern tıbbın idiyopatik olarak adlandırdığı tabloların altında nörojenik ve bedensel bağlantının kurulamadığı durumlar karşımıza çıkabilmektedir. Nöralterapi açısından baktığımız zaman, bedenin bütünlüğü içerisinde eğer tat ve/veya koku duyusunda bir disfonksiyon varsa (artma, azalma, yokluk, selektiflik vb), önce neden diye sorup vejetatif bütünlüğü bozan olayın bağlantısını araştırmak ve diyagnostik yaklaşımı bu segmental bağlantılar üzerinde kurmak doğru olacaktır.

Nöralterapiye göre tat ve/veya koku bozukluklarının olası sebepleri:

  • Travma (ısı, ses, cerrahi, baro vb),
  • Enfeksiyöz bir hastalıklar (Bakteri, virüs..)
  • Sinirin kendi disfonksiyonu ve/veya ilgili nöral yapıların  komşu sinirler ile bir etkileşimi sonucu olabilir. (N. Fasiyalis, N. Trigeminus, N. Glossofaringeus, N. Vagus, N. Hipoglosus, N. Olfaktoryus, N. Accesorius)
  • Görevli sinirlerin inervasyon alanları ile ilintili olarak karşımıza çıkabilir.
  • Burun ve ağız segmentinin (spinal segment C2-C3, sempatik segmentinin T4’e kadar) içerisindeki segmental ilişkili bir durum olabilir.
  • Ağış-Diş çene kompleksi ile ilgili bir durum olabilir.
  • TME (temporo mandibular eklem) ile ilişkili bir tablo ise bu eklem ile ilgili kas fasya zinciri bağlantısı ile ortaya çıkabilir.
  • Ağır metal yüklenmesi ve/veya bağ doku regülasyonunda donukluk olabilir.
  • Bozucu alan kaynaklı (Bkz. Nöralterapi Kitabı. Nobel 2010. Nazlıkul H.) problemler sonucunda oluşabilir.

Ancak topografik anatomi bilindiği sürece geriye vejetatif sistem bağlantılarını kurmak kalmaktadır. Vejetatif sinir sistemi bağlantıları kurulup (zamansal bağlantı ile alınan anamnez ve muayene ile) olası tanı konulduktan sonra nöralterapi ile diyagnostik enjeksiyonları yapıp ilgili alanın perfüzyonunu, inervasyonunu ve lenfatik drenajını sağlamak tat ve koku bozukluklarının tedavisinde etkin sonuçlar sağlamaktadır.